We’ve all had to rewrite the scripts of our lives the last few weeks, we’ve learnt a lot and we’ve had to figure out whats important, what matters – what really matters.
Its been quite a time.
7 genç hafta sonunu geçirmek üzere ailelerinden izin alarak kasabalarının yakınında bulunan ‘Cehennem’ isimli sayfiye yerine kampa giderler. Burası pek kimsenin tercih etmediği, zorlu doğa koşullarına sahip bir yerdir; yolu zordur. Hafta sonu bitip de evlerine döndüklerinde ortalıkta kimseyi bulamazlar ve aramaya başlarlar. Bir savaşın çıktığını ve ailelerinin de esir alındığını öğrenirler.
Avustralya yapımı filmde tek tasaları gündelik sorunlar olan gençlerin mecbur kaldıklarında nasıl birer savaşçıya dönüştüğünü görüyoruz. Bu filme benzeyen Red Dawn geliyor aklıma. Onda da bir grup genç kasabalarını kurtarmaya çalışıyorlardı. Bir farkla, onda düşman belliydi: Ruslar ve haliyle bu da Amerika’nın komünizm korkusunu gösteriyordu. Gerçi Red Dawn’ın yenisini çekmişler ve yakında gösterime girecekmiş. Ama onda bu sefer Rusya değil, Kuzey Koreli askerlerin işgali söz konusuymuş.
Tomorrow, When the War Began’da ise düşmanın kimliği açıklanmıyor. Ama düşman askerlerinin çekik gözlü olduğu da gözden kaçmıyor. Bana kalsa Çinliydi onlar.
Düşünüyorum da, beterin beteri var bir de bunların hepsi müttefik olsaydı ne olurdu acaba? Yani Rusya ve Çin.
Ya İran?
Düşünmek istemiyorum.
Başroldeki Caitlin Stasey çok başarılı. En yakın arkadaşı rolünde An American Haunting ve Perfume’dan hatırladığım Rachel Hurd-Wood varmış ki, geri rolde olmasından ya da büyüdükçe güzelliğini kaybetmesinden ben tanımakta zorlandım.
Filmde özellikle sonlara doğru kullanılan efektler oldukça başarılı. Bir Amerikan filmi olsa üzerinde düşünmezdim ama Avustralya yapımı olunca dikkatimi çekti.
Tomorrow, when the war began..
Not: Benim harddisklerimde izlemediğim 1000 küsür film var. Belli bir döneme ya da türe takılmamışsam kafama göre, genelde ismine bakarak seçiyorum. Dün gece bu filmi öylece seçmiştim ismi değişik geldiği için. Ve bugün bunlar değildi yazmayı düşündüklerim. Aborjinlerdi. Neyse..
http://www.youtube.com/watch?v=ijksUYz5amk
dinlemenizi tavsiye ederim.